Geçen ayki sayfa görüntüleme sayısı

13 Kasım 2010 Cumartesi

Sanat dediğimiz şey...

Size sanat nedir diye sorduğumda cevabı vermeniz çok kolaydır:

Müzik sanattır; sanat sinemadır, resim, fotoğraf, dans sanattır. Aslında çoğu kişinin aklına gelmeyen ve tüm bunları kapsayan ve herkesin kendi çapında icra ettiği en büyük sanat, yaşama sanatıdır.

Uçan kuşun süzülüşünü farketmek sanattır. Deniz kenarında suya bakmak ve gerçekten sadece suya bakmak sanattır. Sabah güneşin doğuşunu farketmek ve tadını çıkartmak, güneş ışıklarında yıkanmak sanattır. Bunları tuvale yansıtan ressam ne kadar sanatçıysa, siz de bunları yaşarken o kadar sanatçısınız.

Gündelik hayat içinde korna sesleri, ezan sesleri, esnafın sesleri, çocuğuna seslenen annenin sesi... Ara ara rahatsız olduğunuz, ara ara sizi kendinize getiren sesler... Klasik müzik mi, arabesk mi, halk müziği mi, sanat müziği mi, hangisini seçersiniz? Ya içinizden geldiği gibi ıslık çalarsanız...

Bir göz kırpmak kadar yaşamımız var aslında, sadece bir anlık... İşte sadece deklanşöre basmak... O zaman ne farkınız var hayatın içindeki ayrıntıları çeken bir fotoğrafçıdan? Cevap sadece bakmak olabilir mi? :-)

Bu akşam sahilde yürüyüş yaptım, pastırma yazının başladığı Kasım akşamında sahilde balık tutan onlarca insan vardı, oturmuş sakince, oltaya bağlı olan misinanın en ufak hareketine odaklanmış yaşam sanatçıları gördüm. Anın güzelliğinde kalmış, farkında olmadan meditasyon yapanlar, arkadaşıyla sohbet edip hobisini paylaşanlar, kolunu sevgilisinin omzuna atmış, balık tutmayı paylaşanlar... O sırada yaşamı ne kadar zorlaştırdığımızı farkettim. Hep daha fazlası olsun, hep daha iyisi olsun diye uğraşırken yaşama sanatını kaçırıyoruz.

İçinizdeki sanatçıya izin verin, dışarı çıksın, yaşama sanatını icra edenlerden olun.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder